canımıniçi

 

Annem çalıştığı için anneannemin emeği büyüktür bende.Hatta "seni ben doğurdum" derdi.Annem gibi sevdim onu.Anneanneme benzetirler beni hep.Hatta geçen gün akbil sırasında beklerken bi kadın; sen Reyhan'ın torunu musun dedi,önce şaşırdım sonra pek mutlu oldum.

Çok seviyorum onu.Kimseye benzemez.Cahildir ama başkadır.Canımdır.Gencecik yaşında evlenmiş,4 çocuğu olmuş.Dedem erkenden ölmüş.Onu tanımayı çok isterdim ki tanımadığım halde çok severim.Anneannemi bazen çok kırıyorum,bu huyumu da ona benzetiyorum.Hemen köpürüyorum hemen sönüyorum.Çok vericiyim tıpkı onun gibi.Hipoglisemi de ondan miras...İlkokula giderken bazı cuma günleri beni Şişli'deki okulumdan alır,Mc Donalds'a yemeğe götürürdü.Korkarım ileride onun gibi olacağım...Ne zamandır gitmiyorum ona.Evi yıkılacak.Her gittiğimde boğazıma bir şey düğümleniyor,sanki yarın gelinlikle o evden çıkacak gibi son bi kez bakıyorum falan.Kaybetmekten korktuğum belki de ilk insan.Ona bi şey olduğunda yaşayamam gibi geliyo...Onun için nelerden vazgeçtiğimi bi bilse.Bilse belki de kızardı ya neyse.

Çok başkadır o.Yazacak bi ton şey var ama yine boğazıma bi şeyler düğümlendi...

Çok seviyorum seni ananem. 

bilog

Bazen bi bilogum olduğunu bile unutuyorum.
Kusura bakmayın.

Okulun ilk günü.
10.30'da açılış var dediler,iyi güzel.
Gittik erkenden,jazz müzik bilmem ne.
Sonra okula geçtik bi kızla tanıştım Büşra adında.Türbanlı falan.Türban serbest diye bizim okulu tercih etmiş bi de %50 bursluymuş.
Babası acayip üstüne düşüyo hatta aç kalmasın diye yemek getirdi.3'te gelip alıcam seni dedi bi de.
Ertesi gün oldu.Büşra yine okuldaydı.Kızın ağzından lafları zorla alıyoruz.
Sonra Büşra gelmedi bi daha.
Neden bilmiyoruz ama okulda kız-erkek tuvaletlerinin bir olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz.

Büşra nolur geri dön sensiz yapamıyoz!

Sahaf Festivali'ne doyamamak.

Sahaf Festivali,Taksim Gezi Parkı'nda pazar gününe kadar gezilebilir.
Fotoğrafı çalanı döverin.

buralardan giderim diyordum ama...

Tabii ki öyle olmadı.
1 sene 3 ay süren işsizliğimin ardından tekrar üniversiteye başlıyorum.
Evet,kazandım.
Hem de burslu.
Bir de İstanbul.
Sanırım hayatımdaki tek güzel gelişme de bu.
İnsanlara güvenmemem gerektiğini bir cümle halinde bastırıp duvar kağıdı yapmanın vakti gelmiş olmalı.
Çünkü kazık yemekten fena halde sıkıldım.
Nasıl bi fazlalıkmışım,nasılll bi gereksizmişim de farkında değilmişim.
Her şeyden fena halde sıkıldım.Sanırım bir süre sonra yalınayak vaziyette evden koşarak uzaklaşıcam.
Aslında 365 gün süren bi tatil hiç fena olmazdı he?

Fotoğraflar:
http://www.fotokritik.com/2378547

http://www.fotokritik.com/2364693

bir pazar günü de böyle geçti...ne acı.

Aslında her şey 6 gün evde oturduktan sonra 7. gün dışarı çıkmam gerektiğini farketmemle başladı.
Çünkü 6 günüm sabah kalk,yemek ye,uzanıp tv izle,kitap oku,çiş yap,uyu modunda geçiyordu ve bu gidişe bir dur demeliydim.
8 "arkadaşımı" aradım.
İlki 18 senedir falan arkadaş olduğum biri;tatilden dün döndüğü için fazla durmadım üstünde...
Diğeri liseden en yakın arkadaşım;kendisi artık aranmayacaklar listesinde.Çünkü hmm sanırım 8-9 aydır görüşmüyoruz.Onun da pek umrunda değil zaten.
Bir tanesi sevgilisiyle buluşmuş bi diğeri çalışıyomuş falan filan.
Hazırlandım çantamı aldım ve çıktım dışarı,aslında o an nereye gittiğimin hiç önemi yoktu.Canım deniz kokusu ve ıslak hamburger istiyodu.3-4 aydır yaptığım diyet sonuç vermiş ve ben 7 kilo vermiştim ama bu bile beni neşelendirmiyodu.
Önce Taksim'e gittim ve yolda kendimi tutamadım gözyaşlarım umarsızca akmaya başladı Tanrı'ya şükür ki rayban sponsorum olduğundan gözyaşlarımı gizlemekte pek zorlanmadım...
Taksim'e vardığımda güneş beyin haşlaması yapacak kıvamdaydı.Kızılkayalar'a girdim 2 ıslak hamburger bir ayran aldım.Öküz gibi yedim.
Düşündüm naapsam naapsam yanında biri varken en azından tartışıyosun oraya mı gitsek falan diye.Küçük Beyoğlu'na gidicektim vazgeçtim.Beşiktaş'a indim atladım vapura,bakmadım bile nereye gittiğine..
Üsküdar'a gidiyomuş neyse ki.Biraz dolandım çok değil 5 dk falan.
Sonra tekrar vapura bindim geri döndüm Beşiktaş'a.
Sonra da eve döndüm bi şey yapmadım.
Hayat çok tatsız.
Cidden sıkılıyorum artık.

gülmesene!

21 yıllık hayatımda bi halt olamamanın verdiği ağırlık beni kamburlaştırıyo.
Hayat,her gün ebemi öpüyosun farkında mısın bilmiyorum!
Çocukluğumun geçtiği canım ev yıkılmak üzere kafasız biri yüzünden.
İşsizim ve cebimde 10 kuruş falan var.
10 yaşındaki kardeşimle beraber ergenliğime ışınlandım resmen.
Babam da bıraktı işi.
Kıyafetlerim iyice bollaştı ve benim darlarını alacak param yok.
Sevgilim de yok.Oysa karşı komşunun koca götlü kızı,alyans taktı.Herifin arabası bile var.
İstanbul'dan gitmek istiyorum.Bağlayan hiçbi şey yok.
İnsan içine çıkmak istemiyorum.
Bütün gün deniz kenarında bi evde oturmak istiyorum.
Göğsünde uyumak istiyorum.
Gülme Tanrı'm lütfen.

hala almadınız mı??

Kitabım geldi sonunda çarşamba günü...
PuCCa'yı uzun zamandır takip ediyorum.Kitabını da merakla bekliyodum.2 gün içinde bi solukta okudum.
Çok eski yazılarını okumamıştım.
Kitabı okurken kahkaha attığım bile oldu.Çok eğlenceli bi tarzla yazmış...
Okuyan Us yayınevinden 3 bloggerın daha kitabı çıkacak...
"Her Boku Bilen Adam","Sami Hazinses" bi de "mayoneziseverim".
Bu kitabı okuduktan sonra onları da merakla beklemeye başladım...
Bence Cem Mumcu çok güzel bi projeye imza attı.
PuCCa'yı da bir kez daha tebrik ediyorum.
Umarım en kısa zamanda ikincisi gelir...

nerdesin?

Yokluğunda çok kitap okudum.
Neredesin?
Nerede?
Nere?

jazz stop

ne zaman jazz ve benzeri entel müzikleri dinlesem annemin sesi yükselir:
"ayy kapa şu müziği,kafam şişti."
ama rock dinleyince de böyle oluyo ama.

kenar mahallenin cam kenarından sesleniyorum

Burası benim evimmiş meyersem.

oO

Cemil İpekçi,Show TV ekranlarında göbek attıktan sonra hayata bakış açıp değişti. o_O

:/

Ben depresyonum geçti sanıyodum.
Şimdi daha beter sıkılıyo canım.
Artık çalışasım da yok.

aman şşt sakın

Ruh halim nasıl biliyo musun?
Çocuklar Duymasın'da Gönül ve Selami vardı hani.
Gönül:SE-LA-MİĞĞ! diyodu.
Selami de kusacak gibi oluyodu.
Hah işte öyle.

pff

Sektörden biriyle aramın bozulması tabii ki hoş olmaz.
Ama olsa ne kaybederim o da muamma.
Zaten hali hazırda, bi kazancım yok.

heyhat

Ne iş,ne aşk.
Sadece sağlık ve huzur istiyorum.
Yalnız kalabilmek,uzaklaşmak istiyorum.
Kafamı toplamak istiyorum.
Cesaretli olmak istiyorum.
Gözümü karartmak istiyorum.
Hayatımın;ailem,müzik,sinema,kitap ve yazı yazmaktan ibaret olmasını istiyorum.
Lanet olsun ki hayatta istediklerimizi elde edebilmek için zengin olmalıyız.
30 sene bişiler yapmış olmalıyız.
Hayat bu deyil!

ey iett!

Yeaa o değilde,
otobüste biriyle kesişiyon,tam tipin olduğunu düşünüyon falan.
Buna bi çözüm bulunmalı.
Hangi durakta ineceğini bilmelisin önceden.
Ya da bi msn bi şey paylaşmalısın.
cıks cıks...
Hee bi de bugün hıdrellez.
Çizittirin bi şeyler,koyun gül ağacının dibine.
Gönlünüzden ne geçerse sizi bulsun.
Öperin. :*
http://www.izlesene.com/video/muzik-sezen-aksu-hidrellez/405710

stres benim yaşam biçimim

Allah'ım yareppim! Benim hiç normal bi hayatım olmıcak mı? Hep bi stres sinir. Yarın iş görüşmesine gitçem.
Şimdiki derdim:aceba maaşta anlaşabilcez mi?
Hadi diyelim işe alındım:yaz tatilim yalan olcak mı?
Hadi diyelim onu da hallettim:orda rahat edebilcem mi?
Bu stresle fazla yaşamam heralde.
O diil de bi yerden sonra evde oturmaya alışıyosun.

100

100 takipçim var.
Ama hiçbiri yalnızlığımı gidermiyo.
Yorum yapsanıza bee!

çarpışma

Bugün Cevahir'de yaklaşık 6 kez çarpışan arabaya bindik.
Son tur bittiğinde,ufaklık yanıma yaklaştı ve
"Kusura bakmayın,yanlışlıkla arabanıza çarptım" dedi.
Hala gülüyorum. :)

yumoş yumoş mis gibin

Fikrimühim'im ben.
Fikirlerim mühim benim.
Ne mi fikrimühim?
www.fikrimuhim.com adresine girin.
Sonra üye olun.Sitenin amacı internet kullanıcıları aracılığıyla çeşitli anketler yapmak ve bazı markaların testerlerini gönderip,kısa yoldan kullanıcıya ulaşmak...
Kampanyaya isterseniz katılıyorsunuz.Ben de "Yumoş" kampanyasına katılmıştım.Paket bugün geldi...

İçinden FM mektup,klavuz,1 adet yumoş extra,1 adet yumoş havlu ve 1 adet yumoş extra broşürü çıktı...

Kokusu vişneli bi öksürük şurubu vardı onun kokusunu hatırlattı bana.
Yabani orkide ve yasemin özlü bir esans.

Konsantre yumoş 360 ml ve 15 yıkamalık...

Ve ben havluya bayıldııım!

En kısa sürede kullanıp gözlemlerimi yazacağım...

11 dakka

paulo coelho nasıl okunuyo yaa!
kitabını alıcam adını söyliyemiyorum.
Adını bilmediğin yazarın kitabını nasıl okuycan demeyin!
Kıçınızı keserim!!!111!
höf.

dumur

Enayiymişim.
En önde gideniymişim.
Madalya vericeklermiş.
Bilinmezdeymişim.
Ne yaptığım belli değilmiş.
Ben yaptım duMur tespitini.
Fotoğraf:Fotokritik - Uğur Atik

çok şey

çok da şeyimde.
negzel bi laf.
Fotoğraf: Fotokritik - Uğur Çamlı

bi daha asla!

20 gündür yağlı yiyecekler yemediğim için midem sağlıklı hale dönmüş.
Bugün çiğ börek yedim. -1 tane-
O kadar ağır geldi ki.
Kusmamak için zor tuttum kendimi.
öğğğ.

orgazm

Hayattan zevk alsam,üstüne bi sigara yakardım.
Fotoğraf:"Fotokritik - by_4468"

pipi.

Hani bahar gelir,güneş içini ısıtır.
Hani hep gülmek istersin,için neşeyle dolar.
Hani hiçbi iş yapmak istemez sadece hayatın tadını çıkartmak istersin ya.
Tam da böyle zamanlarda "somurtgan,agresif,sinirli" gibi sıfatlara maruz kalmak sıkar insanı.
Ama çok da fifi.

Fotoğraf:"Fotokritik - kubrick4"

iki yumurta kırdık önce,domates dilimledik ince ince...

Sonunda pişti menemen!Buyrun,afiyetle yiyin...
Ayıptır söylemesi,işin mutfağını yönetiyorum.

Pozitif Tv iftiharla sunar: Men-e-men!

Türkiye’nin önemli internet televizyonlarından biri olan Pozitif Tv’nin ilk dizisi Men-e-men, seyirci karşısına 3 bölümle birden çıkıyor.

Bugüne kadar birçok yapımla “internetin de televizyonu olur” dedirten Pozitif Tv, ilk dizisi Men-e-men’in “teaser”ını 5 Nisan’da yayınladı. Özellikle sosyal medyada beğeniyle karşılanan teaser’ın ardından dizinin ilk bölümleri 8 Nisan’da yayınlanacak ve her Perşembe Pozitif Tv’de olacak.

Men-e-men

Bir holdingin iki ayrı markasına birden hizmet veren bir çağrı merkezinde geçen hikayenin, iki kahramanı var; Genco ve Murat. Bu ikilinin tüm hallerine tanıklık edeceğimiz “adam adama muhabbetler” Men-e-men’in ta kendisidir!

Lütfen hatta kalın!

www.pozitiftv.com

Men-e-men:

http://pozitiftv.com/channels/menemen/18

http://www.facebook.com/pages/Menemen/105834612787966?ref=ts

www.friendfeed.com/menementv

Oyuncular

Murat Karakaş

Genco Çağlar

Senaryo

Aslı Aker

Genco Çağlar

Kamera

Fırat Işıktepe

Kurgu

Pelin İpçioğlu

Ses&Işık

Fırat Işıktepe

Yönetmen

Özge Bürkev

Müzik

Zardanadam

Hiç kendinize yabancılaştığınızı hissettiniz mi?
Ben bazen kendimi tanıyamıyorum.sanki dışardan birinin gözüyle kendimi izliyorum.
Tavana bakıyorum boş boş.
Sanki sadece gözlerimden ibaret gibi gördüklerimle yaşıyorum.
Vücudumun neden kurulmuş bir makina gibi hareket ettiğini anlayamıyorum.
Sanki yukarıdan biri elindeki iplerle beni oynatıyor gibi...
Bazen çocukluğuma gülüyorum,
bazen de üzülüyorum büyümeyişime.
Sonra insanlar herkesi kendi gibi sanıyo.
Oysa ki fazla iyi niyetliyim.
Ve hep bundan kaybediyorum.

Ben bu satırları yazarken arka fonda
önce Özlem Tekin - Laubali
sonra Jason Mraz - I'm yours çaldı.

miyet

Diyetisyenimi öyle çok seviyorum ki şu an yanımda olsa öldüresiye sarılabilirim mesela. -yazar burada sevgisinden bahsediyor-

Habire yiyerek 1 haftada 3 kilo vermişim.

Nasıl oldu anlamadım.

Neyse.bugün 7'de hastanedeydim.Meğer doktorum izinliymiş.

Nasıl söylemez bunu banaa! o_O

Boşuna gittim yani.

Ya da gitmedim.Sabah sporumu yapmış oldum. -yazar burada elitliğin altını çiziyo-

bi de,diyetle ilgili bilog açsam mı diyorum okurgaç?

Spa masajımın ardından,hizmetçim Nesringül'ün getirdiği bitki çayımı içiyorum.

Öptüm sizi cicişler.

Hürriyet Kampüs'te ben.

Hürriyet Kampüs ve Nihan Bora'ya teşekkürler.

Hürriyet'te Pandora

Yarın Hürriyet Gazetesi'nde Kampüs'teyim...
Teşekkürler Nihan Bora.

fobik

Diyetisyenimi çok sevdim ama benden kan tahlili istemesini hiç sevemedim.
Fobim var iğneye.

Çok Filim olamamış Bu Hareketler...

Dün ÇFHB'nin basın gösterimine katıldım.
Maçka G-Mall,pek sakin olması nedeniyle tercih ediliyor sanırım.
Çay-kahve faslının ardından saat 13.00 gibi filmi izlemek üzere salona geçtik.
Öncelikle şunu söylemeliyim ÇGHB ekibi kan kaybediyor bence.Sebebi şu ki;skeçlerde yaratıcılık konusunda tıkanmalar başlamış.
Fragmanına kahkahalarla güldüğüm filmi izlerken 3-4 yerinde gülmüşümdür.
"Sağlam" diyebileceğim espriler yoktu bi kere...
Sonra skeçleri çok uzatmışlar.Bunun yerine 3-4 skeç daha eklenebilirmiş.
Filmin başlangıçta gösterilen "ses,görüntü,yönetmen" vb ekibin yazıldığı jenerik kısmı çok güzeldi.setteki her göreve uygun metaryallerle,görsellik katmışlar yazılara.
BKM'nin işleri genelde temiz oluyor zaten. (bkz: Eyyvah Eyvah)

Tahmin edeceğiniz gibi Eser ve Oğuzhan ön plandaydı.
Makyajlar çok başarılıydı:Ayça ve Emre'nin şu halini çok beğendim.

Favorim tabii ki hıyarlı baba ve havuçlu anneydi:

Şu skeci de izledikten sonra anladım ki;
BKM çok güzel "fragman" yapıyo.

-ki bu fotoğrafı duvar kağıdı yaptım-
filme puanım: 7/10

teşekkürler...

Bir önceki blogumun lüzumsuz kişiler tarafından takip edildiğini bildiğim için yeni bir blog açma ihtiyacı duymuştum.
Sanıyorum 1 senedir de bu blogtayım.
Hazır 100. yazıya gelmişken;özellikle son 1 haftadır sürekli artan izleyicilerime teşekkür ederim. :)
Sayınız arttıkça benim de yazma isteğim artıyor...

iş görüşmecesi vol. 54814

Dün iş görüşmesi gibi bi şey yaptım bi firmayla.
İsmi "kesinlikle" lazım değil.

leydi kaka yeni imajında kimden esinlendi?

demiştim moda bilogırı olcam diye.
çok özeniyorum ama yalan yok.
50 kiloya inince bi moda bilogu bile açabilirim hatta.
Neyse konu bu değil.
Hep Türkler mi (ç)alıntı yapıyo sandınız??

anneaa ben moda bilogırı oldum.

Işın Karaca'nın bu imajına ve deri ceketine tapıyorum.
Bi bulsam hemen alıcam.
Hatunun kalıbına laf etmeyin.
Bu hali çok seksiy diil de nedir?

veri layk

Yer kürenin 3/4 ü sudur ve ayın konumuna göre gel-git olayları yaşanır. İnsan vücudunun da yaklaşık olarak 3/4 ü su olduğuna göre insan evladının yaşadığı med-cezirlerin bununla bir ilgisi olabilir mi?
demiş Büşra.
çok hoşuma gitti de.

Bizimkiler

"Çocukluğumuzun pazar akşamları; Bizimkiler Dizisi, banyo ve erken yatmak"

Çocukluğunda pazar günleri bunları yapmamış olanlar bizden değildir.
Şimdi nasıl da koşturmaca içinde geçiyor günler.
Sevmiyorum sizi pazar günleri.
Özlüyorum çocukluğumu.
Ağlamak bile geliyo içimden.
Bi de ananemin evi yıkılırsa,işte o zaman beton yığınları arasında çocukluğumda yokolacak.
Sevmiyorum seni pazartesi,salı.
Sevmiyorum seni çarşamba,perşembe,cuma,cumartesi.
Artık hiçbiriniz tat vermiyosunuz.

İşsizlik Halleri - 1

Kolay bi insan değilim.
Olmadım.
Olamam.
Zorluğum da öyle abuk isteklerden değil hani.
Ama bi dakikam bi dakikama uymaz.
Şimdi gülüyosam her an ağlayabilirim.
Ütopik dünyamda yaşıyorum yani.
Neyse.Bu durum bi anda çıkmadı tabii.
Haziranda işsizlikle yüzyüze gelmemin ardından "peki şimdi napçan Özge hanım" sesi beynimde yankı yapmaya başladı.
Temmuz da kardeşimin sünnetiydi DGS'ydi şuydu buydu derken geçti.
Ağustos ayında,ağustos doğumlu biri olarak,ağustos böceği misali cepten yedim tabiri caizse.
Eylülden sonra oraya CV yolla,şu adamı takip et,bu işi kovala derken bi baktım her gün 4 duvar arasında güne "merhaba" diyorum.

Bu durum sanılanın aksine bi yerden sonra sıkmaya başlıyo kişiyi.
İlk zamanlar oh laylaylom.Erken kalkma derdi yok falan.
Millet diyo ki "bilmemnereye CV yolladın mı?"
Yolladım arkadaş.İçin rahat olsun.
Ama bi sor bakayım cevap geldi mi?
Gelmedi,gelmeeez.Neden mi?Arkadaşının bilmemnesini uygun görmüştür.
Girdim ufak bi kanala.İsmi lazım değil...
Çaycıdan azar işitmeler,sabah 7 gece 2 saatlerinde iş beklentileri.
Oldu bebeyim.Görürsem söylerim dedim.
Çıktım geldim evime.
Buradan bi sosyal mesac vermek istiyorum:
Sevgili gençler,büyük yerlerde staj yapmayın.Sonra karşınıza çıkan işleri beğenmekte zorlanıyosunuz.Hee var da biz mi seçmedik.O da ayrı.
Sonra işte sarıyosunuz sosyal medya denilen illete.
Kim kiminle naapmış,kime ne hediye gitmiş,kim içiyo kim sıçıyo.
Kavgalar,tartışmalar.
Zaten alınganım.Bi de yalnızlıkla birleşince Hababam sınıfında yapılan kimya deneyi gibi sonuçlar veriyo.Hele bi de sevgilin yoksa sıçtın.

Yalnız kaldıkça kuruyosun,kurdukça yalnız kalıyosun.
Alınganlaşıyosun.
İnsan görünce çenen düşüyo.
Sırf yalnız kalmamak için kim ne derse "he" diyosun.
Dest-i İzdivaç izliyosun. -gerçek bu,ıyyy falan demeyin-
Anne,baba,kardeş ne varsa ağzına geleni söylüyosun.
Bünye şaşıyo.Sürekli bi "pms" halinde hissediyosun.
yiyosun.
yedikçe kilo alıyosun.
kilo aldıkça dışarı çıkmak istemiyosun.
dışarı çıkmadıkça bunalıma giriyosun.
bunalıma girdikçe yiyosun.
Her şeyden vazgeçmek için cesaretleniyosun.Ama;
Bİ BOK YİYEMİYOSUN!
OH BE!

hımm

Yırtık,
atılgan
girişken,
muhteşem falan değilsin.
obsesif kompulsif kişilik bozukluğuna sahipsin.
bilgin olsun.

Kadınların günü?

Şiddet gören,eğitim alamayan,erkek egemen toplumda yetişen,her şeyin "ayıp,günah" diye yasaklandığı bir ülkede yetişen tüm kadınların
KADINLAR GÜNÜ kutlu olsun.

Unutmayın;kadınlar çiçektir...

Kadınlar günümüzü kutlama nezaketi gösteren sevgili arkadaşım Murat'a sonsuz teşekkürler...

her şey bir feedle başladı...

dolu dolu geçirdiğim pazarlar 2 elin parmağını geçmez sanırım.
Ama bu pazar günü daha bi başkaydı.
Gabriella'nın "kız kıza tiramisu" etkinliği herkese iyi geldi sanırım.
Çalışmalara geçen haftadan başladık.Morkedipatisi'mcimle maskeler için kap aldık.
Canım onları pek güzel süslemiş.Ellerine sağlık.
Maskeyi de en kısa zamanda yapıcam.
Kendisine:http://morkedipatisi.com/ linkinden ulaşabilirsiniz.

Sevgili Gabi;bikaç gündür harıl harıl bu güne hazırlanıyordu.Heyecanla "kızlarr x firması da sponsorumuz oldu" şeklinde sevinç dolu feedleri anafeedi doldurdu. :)
"amatör olacak,eksiklikler olabilir" falan dedi ama profesyonel şekilde yapsa kırmızı halılarla karşılanırdık sanırım. :)
Kendisine: http://www.mutfaktakicadi.com/ linkinden ulaşabilirsiniz.
Ayrıca Gelişim Enstitüsü'nden değerli bir isim Yasemin Sungur da aramızdaydı.Fazla sohbet etme fırsatı bulamadık fakat tanıştığım için çok mutlu oldum.
Kendisine: http://www.yaseminsungur.com/ linkinden ulaşabilirsiniz.
gelelim etkinliğe...
pazar günü ehliyet sınavımın ardından -ayrıca yazacağım- eve döndüm rüzgar gibi hazırlanıp çıktım.
Taksim'de morkedipatisi ve ef ile buluşup Cafe & Bistro Kaave'ye doğru yol aldık.Daha önce de gittiğim bi mekandı fakat hiç içeri girmemiştim.
Ahu Hanım,gabi ve Gabi'nin sevgilisi Özgür içerideydi.Gabi ve Ahu hanım içten gülümsemeleriyle karşıladı bizi.
Ardından Ahu Hanım elleriyle yaptığı tiramisudan ikram etti bize.
Cheesecake diğer tatlıları Ahu hanım yapıyormuş...
Özellikle limonlu cheesecake mutlaka tadılması gereken bi tat.
PENTİ,bize süpper çoraplar hediye etti.Damla Hanım'a da çok teşekkürler. :)
Ardından yapılan çekiliş sonucu yaklaşık 20 kişiye çeşitli hediyeler verildi.
Bunlardan bir tanesini L'OCCITANE markasının ürünüydü.
Ve kutusuna hayran kaldığım bu hediye bana çıktı. -kalbim temiz mi ne :) -

Ardından Ahu Hanım tiramisu yapmaya başladı...

ve tahmin edersiniz ki ne tiramisunun ne de cheesecakelerin kırıntısı bile kalmadı :)

Yedik yemesine de bir de bunları yakması var tabii.
Onun için de sevgili İrem Özer bize MAYADROM SPORTS CENTER adına, etkinliğe katılacak tüm bayanlara Mart ayı içerisinde kullanabilecekleri 7 günlük spor üyeliği hediye etti.
Vee işte o cadı :) :

Ve keyifli dakikalarımızı ölümsüzleştiren sevgili Burçin Çobanoğlu’ na da teşekkürler...
http://www.burcincobanoglu.com/
Son olarak:DR. Burhan TAN, Kul-Tem, Multi-GYN, Gürcan Gönül Hair Make Up ve BKM...
Sizlere de teşekkürler.