Hepimiz Makuluz!

Yine bir Türkiye klasiği.

Tıpkı 23 Nisan'ın yağmurlu olması gibi.

Zalimlerin yakıp yıktığı,emekçilerin onlarla aynı kefeye konduğu,hesapta işçi bayramı olan 1 Mayıs...

Kanlı 1 Mayıs,orantısız güç derken bu senenin modası da "makul sayıda işçi".

Her 1 Mayıs klasiği,Taksim'e çıkışın yasaklanması sebebiyle bundan faydalanmak isteyen "marjnal" gruplar;taşları yerinden söktü,binaları ve işyerlerini yaktı,polisi ve sivil halkı yaraladı.

Tamam da işçilerin suçu ne?

Hani diyorlar ya Taksim'de işçiler zarar görmesin diye Taksim'e izin verilmiyor,bunlar palavra...

Zarar görecek işçi Şişli'de de zarar görür.Bırakın yapsınlar emekçiler bayramlarını.

Böyle daha mı iyi oluyor?Anarşistleri de anlamıyorum.Tamam ben de devlet yapısından çok memnun değilim ama bırakınca da sizin gibi fırsatçılar çıkıyor işte.O genç kızların suçu neydi,tazyikli suya maruz kaldılar?O yaşlı amcaların teyzelerin suçu neydi;evleri hatta sağlıkları zarar gördü.

Türkiye bir sosyal devlet mi?

Tabii ki değil.

Bırakın,işçilerimiz Taksim'e çıksın.

Bırakın,ayaktakımı(!) 1 Mayıs'ı dilediği gibi kutlasın.

Bırakın,1 Mayıs amacından sapmasın.

Erdoğan,yine güzel bir taktikle kabineyi 1 Mayıs günü değiştirdi.Birçok haber kanalında bu haber öncelikliydi.Şükretmek lazım ki;emekçilerin gününde Ergenekon Dalgası kıyıya vurmadı...